İstanbul'da yaşanan son depremin ardından, şehirdeki yapılar üzerindeki etkileri gün yüzüne çıkmaya başladı. 23 Ekim 2023 tarihinde meydana gelen ve birçok vatandaşı tedirgin eden depremin hemen ardından, bir bina çöktü. Tüm Türkiye’nin gözleri İstanbul’a çevrildi ve hayatını kaybeden insan sayısının artmasından endişe duyuldu. Bu olay, Türkiye'nin depreme hazırlık ve risk yönetimi konusundaki sorunlarını yeniden gündeme getirdi.
23 Ekim sabahı İstanbul'da 5.8 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. Depremin merkez üssü Silivri açıklarıydı ve oldukça derin bir noktada gerçekleşti. Ancak, bu derinlik, birçok binanın sağlam yapısını sorgulattı. Deprem sonrası yapılan incelemeler, bazı binaların yapısal olarak riskli olduğunu ortaya koydu. Saatler sonra, Bahçelievler ilçesinde bulunan bir apartmanın çökmesi, bu konuda ciddi kaygılar yarattı.
Olay, sabah 10:30 sularında meydana geldi. O sırada apartmanda bulunan sakinler, depremin artçı sarsıntılarıyla birlikte ani bir gürültü ile karşılaştılar. Bir anda yaşanan bu çökme, çevredeki birçok kişinin büyük bir korku ve panik yaşamasına yol açtı. Bina çökmeden önceki anlarda, bazı komşuların dışarı çıkması ve hemen sonrasında yaşanan drama tanıklık etmeleri, olayın korkutuculuğunu gözler önüne serdi. Olay yerine çok kısa bir sürede sağlık ve arama kurtarma ekipleri sevk edildi.
Olay yerine ulaşan kurtarma ekipleri, çöken binanın etrafındaki alanı güvenlik şeridiyle kapatarak, içerdeki olası yaralıları kurtarma çalışmalarına hemen başladı. İlk belirlemelere göre, binanın çökmesi sonucunda 5 kişi yaralı olarak hastaneye kaldırıldı. Yaralıların durumlarının stabil olduğu belirtilse de, bu durum, depremin ardından yaşanan tartışmaların çerçevesini genişletti. Uzmanlar, İstanbul'un depreme dayanıklı olup olmadığını sorgulamaya başladı.
Deprem sonrasında yapılan hasar tespit çalışmalarının, özellikle bu çökme olayı etrafında yoğunlaşması gerektiği ifade ediliyor. Uzmanlar, İstanbul'da bulunan birçok yapının, uygun malzeme ve mühendislik standartlarına göre yapılmadığı konusunda hemfikir. Çökme olayının ardından, İstanbul Büyükşehir Belediyesi, yapısal güvenliği kontrol etmek amacıyla geniş kapsamlı bir inceleme başlatacağını açıkladı. Ayrıca, çöken binanın yapı denetim belgeleri ve inşa izni belgeleri hakkında detaylı incelemeler yapılacağı bildirildi.
İstanbul, geçmişte de birçok ciddi depremlerle sarsılmış bir şehir. Bu durum, halkın deprem konusundaki endişelerini artırmakta. Uzmanlar, halkın bu tür felaketlere karşı bilinçli olması gerektiğini, yapıların güvenilirliği konusunda daha dikkatli hareket edilmesi gerektiğini vurguladı. Türkiye’nin depreme hazırlık süreci, artık öncelikli konular arasında yer alıyor.
Yaşanan bu olay, sadece İstanbul için değil, Türkiye’nin genelinde de dikkat çekici bir felaket senaryosu oluşturuyor. Herkesin aklında, “Bir sonraki depreme hazır mıyız?” sorusu giderek daha fazla yankı buluyor. İnşaat sektöründeki denetim eksiklikleri ve denetim süreçlerinin nasıl işlediği de ayrı bir soru işareti olarak kalıyor. Depremler, sadece fiziksel yapıları değil, aynı zamanda kamu güvenini de zayıflatıyor.
Sonuç olarak, İstanbul'daki bir binanın çökmesi, depremlere karşı daha fazla önlem alınması gerekliliğini gösteriyor. Tüm yurttaşların, depreme karşı bilinçli olması, dikkate alınması gereken en önemli konulardan biridir. Herkesin, deprem konusunda kendisini eğitmesi ve bilinçlendirmesi gerekmektedir. Çünkü deprem, ne zaman ve nerede olacağı asla bilinmeyen bir doğa olayıdır.